gümrük — is., ğü, Rum. 1) Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi 2) Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu 3) Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer Sayfaları girip… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümrük birliği — is., ekon. Belli ülkeler arasında gümrük vergilerini kaldıran, üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifesi uygulamalarını öngören ekonomik bütünleşme … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümrük kapısı — is. Yurt dışına gidiş veya yurt dışından dönüş sırasında gümrük işlemlerinin yapıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümrük kolcusu — is., huk. Gümrüklerce gözaltında bulundurulması gerekli görülen eşya ve yolcularla beraber bulunmak, tartı, sayım ve muayene memurlarına yardım etmek vb. işlerle görevli kişi, dideban Gelgelelim bu nazeninim, gümrük kolcularıyla fingirdemeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümrük koymak — engel olmak, kısıtlamak Yalnız hareketlerime değil, sözlerime de gümrük koyacak. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
RESM-İ GÜMRÜK — Gümrük vergisi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gümrük tarifesi — is. İthal edilen mallar üzerinden alınması gereken vergi miktarı veya oranlarını gösteren liste … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümrük kolcusu — Gümrüklerce gözaltında bulundurulması gerekli görülen eşya ve yolcularla beraber bulunmak, tartı, sayım ve muayene memurlarına yardım etmek vb. işlerle görevli kişi, dideban … Hukuk Sözlüğü
hak hulasa — gümrük, bac, harac … Çağatay Osmanlı Sözlük
Государственная таможенная служба Туркмении — Государственная таможенная служба Туркменистана Türkmenistanyň Döwlet gümrük gullugy Страна … Википедия
Государственная таможенная служба Туркменистана — Türkmenistanyň Döwlet gümrük gullugy … Википедия